|
||
![]() |
Enerjiden sinerjiye: Türk zamanı | |
Meryem Aybike Sinan | ||
meryemaybike@gmail.com | ||
Hiçbiri rüya değil! Gerçeğin ta kendisi…
Devasa bir coğrafyanın yeni baştan tarihî misyonunu hatırlayıp ayağa kalkması, güç birliği yapması, kardeşliğini her geçen gün pekiştirmesi, iş birliğini her alanda çeşitlendirmesi… Hiçbiri rüya değil!
Önceki gün Iğdır-Nahçıvan doğalgaz boru hattı devreye girdi. Azerbaycan’dan Türkiye’ye gelen gaz, bu boru hattıyla Nahçıvan’a verilmeye başlandı. 1992 yılında Khoy Julfa boru hattı ile Nahçıvan, İran üzerinden gaz tedarikine başladı. 2004 yılına gelindiğinde Azerigaz ve İran Ulusal Gaz İhracat şirketi arasında doğalgaz alışverişi anlaşması imzalandı.
Nahçıvan’ın İran’a mecburiyeti 5 Mart itibarıyla ortadan kalkmış oldu…
Toplam 85 km uzunluğundaki boru hattı Türk dünyasının iki dev şirketi BOTAŞ ve SOKAR tarafından döşendi. Bu gelişme bölgesel enerji dinamiklerini tetikleme potansiyeli taşıyor. Türk dünyasının stratejik iş birliği sayesinde bölge devletleri de bu gelişmelerden fayda temin edebilirler. Mesela Ermenistan ve Gürcistan!
Sovyet Rusya zamanında Azerbaycan ile Nahçıvan arasına bir bıçak gibi sokulan Ermenistan, Nahçıvan’ı Azerbaycan’dan fiziksel olarak ayırmış, Nahçıvan Azerbaycan’a bağlı özerk bir cumhuriyet statüsünde kalmıştı. Bu politikayı doğru analiz etmek lazımdır. Bir asır önceden bugünleri gören Sovyet aklı, Türk Dünyası ile Türkiye arasını bu şekilde kesintiye uğratacağını hesaplamıştı.
Yüz yıl önce bilinçli olarak yapılan bu planlama bugün dahi Türk dünyası ülkeleri için önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Bu sorun Zengezur koridoru ile aşılmaya çalışılsa da Zengezur’un sözde Ermenistan topraklarından geçecek olması şimdilik sorun olmayabilir ancak uzak geleceği kestirmek çok güç!
Gürcistan üzerinden yapılan enerji transferleri de Gürcistan’ın iç ve dış güvenliğiyle doğrudan ilintili. Gürcistan, Türk Devletleri Teşkilatı ile yakın iş birliği içinde olmak arzusunu taşıyor ancak iç istikrarsızlık nedeniyle gerekli hamleleri hayata geçirmekte gecikiyor.
Dolayısıyla Türk dünyasının gerek petrol gerekse doğalgaz boru hatları için güvenli ve kalıcı bir rotaya ihtiyaç var. Bunun da çok yakın gelecekte gerçekleşeceğini değerlendiriyorum.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in dünyayı kıskandıran kucaklaşması her şeyi özetliyor aslında. O görüntü bütün Türklük âleminin özlediği tablodur. İki devlet tek millet, altı devlet tek millet ve 300 milyonluk büyük Türk dünyası…
Hasılı her iki Cumhurbaşkanının da meselelere aynı yürekle ve inançla bakması bütün meseleleri çözmekte ve stratejik iş birliği her geçen gün çıtayı yükseltmektedir. Azerbaycan ve Türkiye arasında hemen her alanda iş birliği çoğalıyor. Bu son gelişme ile Nahçıvan ve Iğdır Türk dünyasının iki önemli kavşak noktası hâline geldi.
Bir de Hazar sahası petrolleri var…
Bugün Kazakistan ve Rusya arasında yapılan Hazar Boru Hattı Konsorsiyumu (CPS) ile Kazakistan’ın Tengiz petrol sahasından Rusya’nın Karadeniz kıyısındaki Novorossiysk limanına uzanan toplam 1.510 km uzunluğundaki boru hattı, Kazakistan’ın petrol ihracatının yüzde seksenini taşıyan çok önemli ve kritik bir altyapıdır.
Trans-Hazar Doğalgaz Boru Hattı -ki henüz proje aşamasındadır- hayata geçirildiği takdirde işte o zaman bütün Türk dünyası çok ciddi bir güç ve kazanım elde edecektir. Trans Hazar Doğalgaz Boru Hattı ile Türk dünyasının petrol ve doğalgazı direkt Avrupa’nın kapısına dayanacaktır. Bu projenin hayata geçirilmesi elzemdir zira bu proje hayati bir projedir ve ertelenmesinin bütün Türk dünyasına menfi etkileri olacaktır.
Özellikle Türkmenistan liderliğine! |
||
Etiketler: Enerjiden, sinerjiye:, Türk, zamanı, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.