Gelen bizim tarihimizi çarpıtır...
Giden bizim tarihimizi kötüler! Öylesine zor, öylesine çarpıcı öylesine çetrefilli bir tarihimiz var. Tarih boyunca dünyaya nizam ve intizam götürdüğümüz hâlde, tek bir sömürü hikâyemiz olmadığı hâlde, vatansız kalmış ne kadar mazlum millet varsa himaye ettiğimiz hâlde yeryüzünde nerede ucuz ve yalan iftira varsa bizim hanemize yazdılar…
Şimdi bu ihtiyar Biden durup durup bu sözde “soykırım” iddiasını neden kabul etti? Bilmiyor mu “soykırım” denen zırvanın bir Ermeni palavrası olduğunu? Tabii ki biliyor! Eminim ki içinden "Türkler bunu asla ve kata yapmaz" bile diyordur. Ancak insanlığıyla, asaletiyle, büyük devlet olma vakarıyla her gün dünyada yıldızı daha da parlayan Türkiye’yi böyle durdurmayı, böyle hizaya getirmeyi, böyle sigaya çekmeyi ve böyle tekerin önüne taş koymayı uygun buluyor belli ki...
Bütün tarihçilerimiz yerlerinde oturadursunlar!
Bizim edebiyatçılarımız, bizim sinema insanlarımız ve diasporamız yerlerinde uyuklayadursun! Elin adamları yalandan dağlar dikti zira küçücük bir devlet, bu büyük iftirayı ve yalanı neredeyse bütün devletlerin ağzına sakız etti ve bu sakız üfürüle üfürüle sakızdan balon oldu!
1915 olayları sırasında Anadolu’da 2,4 milyon insanımızı katleden Ermeniler, “Kişi, kendinden bilir işi” kabilinden bu iftira içerikli yalanla kendini aklamaya çalışmıştır. Biz bu katliamı dünyaya yeterince anlatamamışız. Bizim diasporamız bu acı gerçeği bile haykıramamış ne yazık ki!
1915 tehciri hakkında ağzı olan konuştu. Bu ülkede kitapları yok satan, Avrupa devletleri tarafından dünya çapında ödüllere boğulan, dışarıda Türkiye aleyhine propaganda yapan, kalemi satılık, kendisi satılık kimi sözde romancılar da bu yalana destek oldular, olmaya devam ediyorlar! Peki bu kadar önemli bir konuda ülkeye ihanet eden bu şahıslar hakkında ne yaptık?
Mesela bu vatan hainlerini vatandaşlıktan çıkardık mı? Hayır!
Bu vatan hainleri sadece dışarıda mı kol geziyor?
İçerisi lebalep hain kaynıyor! Devletin atadığı rektörü beğenmeyen üniversitenin yetiştirdiği bir avuç “mankurt” önceki gün Biden’i ve Ermeni tezini destekleyen bir bildiri yayınladı. Sözde barışçıl, sözde insanlık namına diye başlayan bu zevzek bildiriye kim imza attıysa tez elden yaka paça adalet önüne getirilmesi gerekmez mi?
Küçücük Ermenistan, bu kirli, bu gerçek dışı, bu iftira dolu yalanını dünyaya nasıl yutturdu? Mazlum rolünü nasıl oynadı? Kendini nasıl bu kadar kabul ettirdi?
Ermeni diasporası eliyle elbette!
Bizim hiçbir zaman başaramadığımız diaspora ile evet… Çünkü bizim kültürümüzde bir mesele, bir olay ve olgu üzerinde topyekûn hemfikir olduğumuz, birlikte kafa yorduğumuz, birlikte savunmaya geçtiğimiz neredeyse görülmemiştir!
Bu nedenle davamız da sevdamız da hep sahipsizdir!
Üzücü olan ise bu yalanın en çok alıcısının da bizim ülkeden çıkması! Çünkü bu ülkede hain elini kolunu sallayarak her yerde boy gösterme özgürlüğüne ve cesaretine sahip ne de olsa.
Bu düşmanca karar karşısında, peki çok tarihçinin akraba olduğumuzu ileri sürdükleri “Kızılderili” halkının ABD tarafından soykırıma tabi tutulduğunu TBMM tarafından ilan edilmesi mütekabiliyet ilkesine göre çok yerinde olacaktır.
"Kızılderili akrabalarımıza ne yaptın ABD?" deme hakkımız vardır!
ABD Başkanı Joe Biden, kasıtlı ve yalan iddiayı kabul ederek gerçek niyetini belli etti. Anladık ki müttefikliğimiz de yalanmış! ABD Başkanı bizim bin yıllık sevdamız olan İstanbul’a ise “Constantinople” diyerek iyice küstahlaşmış ve Türk milletinin bağımsızlığına ve hükümranlık haklarına saldırmıştır!
Artık “Baydın” ABD!
|