|
||
Bu Bir Biyolojik Saldırıdır | ||
Turgay Güler | ||
turgay.guler@gunes.com | ||
Her türlü tedbirimizi alalım. Uyarılara harfiyen riayet edelim. Zerre ödün vermeyelim. Ama asla teslim olmayalım! Zira şahsi fikrim odur ki; bu kesinlikle biyolojik bir saldırı. Amacı da mesajı da çok açık, o yüzden teslim olmayalım. Diyelim ki günün sonunda Covid-19’u öyle ya da böyle yenmeyi başardık. Peki ya Covid-20’yi, 21’i? Demem o ki, bu biyolojik saldırıyı tertipleyenler durmayacak, ta ki teslim alıncaya kadar. Öyleyse açalım biraz. Tüm dünyaya yayılan bu lanet virüs kaç can aldı? On binlerce mi, yüz binlerce mi, milyonlarca mı? Tabii ki hayır! Suriye’de günde kaç kişi ölüyor? Peki ya trafik kazalarında? Ya sigaradan, uyuşturucudan, kanserden ölenlerin sayısı? Şunu anlatmaya çalışıyorum, korona virüsün sebep olduğu korku ve panik, verdiği zarardan kat be kat fazla! Bir başka ifadeyle günün sonunda bu virüs insan ırkını yok edecek değil ama ekonomileri batıracak. Mesele tam da bu. Bunu söylediğim vakit anında şu tepkilere maruz kalıyorum; ‘İyi de ABD ve İsrail, onlar da bu virüsle boğuşuyor. Nesi biyolojik saldırı’? Cevabı çok basit. Dünyayı onlar idare etmiyor. ABD dediğiniz her ne ise, o sadece bir bedenden ibaret. İsrail de öyle. Kötü ruh, kötülüğünü bu ülkelerin bedenlerini kullanarak yapıyor! O halde soru şu. Kim bu kötü ruh? İşte cevabı! Tanrılık iddiasında olan bir avuç aile! Kendilerini, kurdukları bu küresel sistemin Tanrısı olarak görüyorlar. İstisnasız her birimizi çok iyi tanıyorlar. Zira her birimiz dijital bireyleriz onlar için. Ne yiyor ne içiyoruz, biliyorlar. Hastalıklarımızı, kullandığımız ilaçları, zaaflarımızı, harcamalarımızı, adreslerimizi, sesimizi, yüzümüzü… Her şeyimizi. Kredi kartlarımız, cep telefonlarımız ve sosyal medya hesaplarımız sayesinde esirleriyiz artık. Meseleyi biraz daha anlaşılır hale getirelim öyleyse. ABD Başkanı Trump, 25 Eylül 2018’de BM Genel Kurulu’nda ne demişti hatırlayalım? “Amerika, Amerikalılar tarafından yönetilir. Küreselleşme ideolojisini reddediyoruz ve yurtseverlik öğretisini benimsiyoruz.” İşte bu sözleri nedeniyle Trump, kendisini sistemin Tanrısı olarak gören bir avuç ailenin hedefinde. Çünkü Trump kötü ruha ‘çık bedenimden’ dedi. Erdoğan da yıllardır diyor, savaşıyor. Meseleye bir de şuradan bakmak gerek. Korona virüsünün etkilediği ülkelerde gördüğümüz ilk davranış şekli marketlere hücum değil miydi? Ne diyordu Henry Kissenger? “Petrolü kontrol ettiğinde uluslara, gıdayı kontrol ettiğinde insanlığa hâkim olursun.” Bunun adı Tanrılık iddiasıdır. Dünyayı kasıp kavuran lanet virüse bir de Malthus’un penceresinden bakmak gerek. O ne demişti? “Gıda üretimindeki artış, nüfus artışına oranla daha az olacağı için günün birinde büyük sıkıntı yaşanacak. O halde yaşlılar, özürlüler, hastalar ve embesillerin yaşamaya hakkı yok. Çünkü üretmiyorlar.” Ve son bir not. Kendisini sistemin Tanrısı olarak gören bu bir avuç ailenin derdi ne? Çok basit! Allah’a savaş açıyorlar. Onların dininde Allah’ın haram kıldığı her şey helal, helal kıldığı her şey haram. Amaçları da şu, kötülüğü arttır, kıyameti erkene çek, Mesih gelsin, sonsuz hayata ulaş. Dinlerinin adı da Evangelizm. Özür dileyerek ifade edeyim, bu konuda üç kitap yazdım bugünleri anlatan. (Mehdix, Sır Küpü ve Ruhlar Kuyusu) Bu badireyi atlatmanın tek yolu dik durmak ve teslim olmamaktır. Aksi halde Küreselcilerin dini Evangelizmin kurbanları olacağız her birimiz. Allah yardımcımız olsun. |
||
Etiketler: Bu, Bir, Biyolojik, Saldırıdır |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.