Sokakta kediye tekme atarken görüntülenen adamın kim olduğu çok önemli artık!

Adı soyadı değil ama.

Siyasi görüşü, ideolojisi, varsa parti üyeliği.

Bu yüzden ilk iş, o saldırgan şahsın sosyal medya hesaplarının altını üstüne getirmek oluyor.

Kısa sürede de bir cümle yahut bir fotoğraf bulunup siyasi görüşü hakkında kanaat oluşuyor.

Kötek yiyen kedi de köteği atan da unutuluyor.

Ve operasyon başlıyor.

Kediyi tekmeleyen o aşağılık herif falanca partili çıktı. 

Oooooo!

Yahu kedi ne olacak?

Falanca partili çıktı!

Yahu saldırgan?

Falanca partili çıktı!

İyi de siyasi partiler üye kaydı yaparken “kedi tekmeler misiniz” diye sormuyor. (Sorsa fena olmaz bu arada.)

Konunun partiyle ne ilgisi var? Yok tabii ki.

Bütün mesele, hazır ortada duran toplumsal tepkiyi başka bir tarafa yöneltip siyasi kazanç sağlamak. Buna algı operasyonu deniliyor. Bu sayede olgular yerini algılara bırakıyor. Özellikle son dönemde CHP’liler, FETÖ’cülerle kol kola sosyal medyayı kasıp kavuruyor. Yalan dolan, gerçeği ters yüz etmek, miş gibi görünmek ve dahası. Dikkat edin, yeni açılmış birkaç aylık operasyon hesaplarıyla yüzlerce, binlerce trol hazır kıta bekletiliyor. Ve dahi besleniyor. Ne yazık ki henüz bu gerçeği göremeyen sosyal medya kullanıcıları var.

Vah ki vah!

Şu sıralar bu troller ilginç bir mesajı her yere boca ediyor. Ne mi o?

‘Ben Ak Partiliyim. Seçim iptal edilirse İmamoğlu’na oy vereceğim’.

‘Ben MHP’liyim. Seçim iptal edilirse….’.

Klasik Fetö taktikleri. Henüz sosyal medya gerçeğini kavrayamamış yurdum insanı da bu sahte hesapları gerçek sanabilir.

Neyse biz şimdi gelelim asıl konuya. Yukarıdaki laf kalabalığının sebebi, aşağıdaki ürkütücü vahamete yönelik tepkisizlik.

Muhatabımız sıradan biri, üye, yahut  sempatizan değil.

İstanbul gibi bir ilin il başkanı yani Canan Kaftancıoğlu.

Son icraatı, PKK kurucularından Sakine Cansız’ı kutsaması.

Öyle böyle değil, taparcasına.

Sakine Cansız kim sorusunun cevabını 'PKK kurucularından' diyerek geçiştiremeyiz.

Bir terör örgütünün yöneticisi. Binlerce şehidin katili!

Kaftancıoğlu kim peki? Atatürk’ün kurduğu partinin İstanbul il başkanı. Şu sıralar bir şapkası daha var. Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı. 

Kaftancıoğlu’nun önceki icraatları(!) da ortada.

Sevgili Mahmut Övür, dünkü köşesinde tek tek sıralamış, bu nedenle bir kez daha buraya taşımayacağım, herkes biliyor.

15 Temmuz’da darbecileri desteklemesinden tutun da, direnenleri aşağılamasına varıncaya kadar.

Kutsallarımıza hakaret, küfür ne ararsan var.

Bu arada kendisi tüm bu hezeyanları için ‘CHP politikalarına aykırı değil, çelişmiyor’ diyor.

Şimdi bu durumda sormak gerekiyor ama Kaftancıoğlu’na değil Kılıçdaroğlu’na.

Öyle ya Kaftancıoğlu’na soracak bir şey yok. Çünkü o sözlerinin arkasında.

Biz de Kemal Bey’e soralım.

Sayın Kılıçdaroğlu, bizzat sizin, partinizden yükselen tepki ve itirazlara rağmen arkasında durarak getirip il başkanı yaptığınız Kaftancıoğlu bunları söylüyor. Dahası Kemal Bey de böyle düşünüyor demeye getiriyor.

Siz ne diyorsunuz?

Kulak tıkayacaksınız, o nedenle ben cevap vereyim.

Mustafa Kemal’in askerlerinin partisinin genel başkanının, bu sözleri sonrasında bu il başkanını hiç beklemeden görevden alması gerekir.

Almıyorsa!

Cevap ortada.

Peki bu soru niçin yüksek sesle sorulmuyor.

Sosyal medya niçin bu soruyla dalgalanmıyor.

Sağa sola ‘dil ayarı veren’ hokkabazlar bu soruyu niçin köşelerine taşımıyor.

Bilmem!

Ve son bir not.

Bu yazıyı sosyal medya hesabımdan paylaşacağım.

Troller nasıl saldırıya geçecek izleyin.

Ama ciddiye almayın, keyif alın.

Bu arada soruyu siz de sorun.

Algı büyüsünü bozmanın tek yolu bu.

Sorun.

Taa ki cevap alıncaya kadar.