Yazı Detayı
23 Mart 2020 - Pazartesi 13:53
 
Sağlık Çalışanlarını Virüsten Korumak İçin Bir Önerim Var!
Sevilay Yılman
sevilayyilman@htgazete.com.tr
 
 

Hepimiz risk altındayız…

Hepimiz her an corona denilen bu belayla, virüs ile tanışma olasılığı ile karşı karşıyayız!

Ancak hepimizden daha çok risk altında olanların en başta sağlık çalışanları olduğunun da bilincinde olmalıyız!

Ülkeye girdiğinden bu yana başta Bakan Fahrettin Koca olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının virüsle burun buruna nasıl bir mücadele verdikleri hepimizin malumu.

Eyvallah… Emeklerini, gayretlerini de alkışladık üç gün üst üste…

Gerekirse bu kriz bitene kadar da alkışlarız…

Ama şu gerçek ki; Ne alkışlamamız ne de dualar etmemiz onları yani sağlık çalışanlarını ve aileleri başta olmak üzere yakın çevrelerini bu beladan korumaya bir çözüm değil.

Kesinlikle başka bir şeyler yapmak lazım!

Son 10 gündür izin yapmadan, kelle koltukta çalışan bu insanların hem olabildiğince dinç kalıp, daha verimli çalışabilmeleri için hem de virüsten sadece onları değil ailelerini, temasa geçtikleri herkesi koruyabilecek ciddi ve köklü tedbirler alınması elzem artık.

Tanıdığım, bildiğim doktor arkadaşlardan ve sağlık personelinden duyuyorum…

Bazıları evlerine dahi gitmeden şansı var ise boş bir yatak bulup yatakta… Yoksa da sandalye ya da koltuk üzerlerinde uyuyarak bir sonraki mesaisine hazırlıyor kendisini…

Bazıları ise en azından iyi bir yemek yiyebilmek ve duşunu alıp, giyeceklerini değiştirebilmek ve 5/6 saat uyku için mecburen de olsa gidiyor evine!

Bir kere evlerine gitmeleri kendileri için değilse bile ev ahalisi yani aileleri açısından çok riskli ona dikkat çekeyim.

Çünkü bilindiği üzere bazı insanlar virüse enfekte olduğu halde hiçbir hastalık belirtisi göstermeden sadece virüsü taşıyarak geçiriyor bu dönemi.

Hasta olmaz ama virüsü taşıyor olabilir ve taşıdığı için de çalıştığı hastaneden evine gidene ve hastaneye geri dönene kadar virüsü etrafına bulaştırabilir.

Bence yapılması gereken şey, hemen derhal sağlık kuruluşlarının çevresinde sağlık çalışanlarının konaklama, sağlıklı yiyebilme, içebilme ve zaruri ihtiyaçlarını giderebilme koşullarını hazırlamaktır.

Hastanelere yakın, çevredeki en güzel, en lüks, en konforlu oteller sadece sağlıkta hizmet veren bu insanlar için hemen organize edilmelidir.

Onlardan gelen mesajları okudukça…

Çalışma ortamları ve yaşadıkları zorlukları anlatan hikayeleri duydukça…

İçim büzülüyor.

Unutmayın lütfen…

Biz onlara iyi bakacağız, samimiyetle sarıp, sarmalayacağız ki…

Onlar da olabildiğince diri ve sağlıklı bir şekilde ayakta kalabilip virüsle mücadele edebilip, bu ülkenin insanına sahip çıkabilsin.

Yanlış mıyım?

*

Ve virüs ailemize giriş yaptı!

Biliyorsunuz oğlum Fransa’da.

Corona virüsün Çin’den sonra görüldüğü ilk ülkelerden, hatta şehirlerden Bordeaux’da yaşıyor.

Daha önce virüsten korunma çabalarını bir yazımda aktarmıştım sizlere…

Ancak maalesef gösterdiği çaba da başarılı olamamış ve sonunda birkaç arkadaşı ile birlikte enfekte olmuş.

Geçmiş zaman kullanıyorum çünkü bana da endişe etmeyeyim, korkmayayım diye ancak 8. gününde söyledi.

Onda da mecbur kaldı.

Çünkü ne zaman görüntülü ya da sesli konuşmak istesem reddediyor ve yazışmayı tercih ediyordu.

En sonunda bu haline daha da evham yaptığımı görünce görüntülü aramamı eli mahkum kabul etti ve tabii beni gerçekle yüzleştirdi.

Çok korktum… Çok üzüldüm ama o, o kadar aklı başında ve sakin olabilmeyi başaran bir çocuk ki…

Enfekte olup iyileşmiş olmasının aşılanma ile aynı şeye denk geldiği konusunda ikna etti beni ve bir şekilde rahatlattı…

Çok şükür… Dün 15. günüydü ve neredeyse tamamen iyileşmiş durumda.

Sadece kız arkadaşı konusunda endişeli. Çünkü onun astımı var. Hemen hemen aynı günlerde virüsle tanışmalarına rağmen arkadaşının öksürmesi ve iniş çıkışlı ateşi devam ediyor.

Bu da virüsün, genç de olsa kronik hastalıkları olanlara daha fazla etki ettiğini kesin ispat eden bir durum.

Bu arada Fransa’da sağlık sistemi neredeyse kilitlenmiş durumda.

Çünkü ikisi de ve diğer arkadaşları da corona virüs ile ilgili semptomlar taşımalarına rağmen gittikleri hastane tarafından hiçbir test filan yapılmadan; “Siz gençsiniz… Sizin yaşınızda olumsuz etki eden bir virüs değil. Evde kendinizi karantina edip iyileşmeye çalışın!” deyip eve gönderilmişler.

Adeline’in yani kız arkadaşının öksürüğü ve ateşi devam ettiği için bir daha gitmişler ancak aynı cevabı almışlar.

Fransa’da hastanede kontrol altına alınmak için önce yaşa bakılıyor ve sonra da virüsle ilgili tüm semptomları taşıyıp taşımadığınıza…

Ateş, kuru öksürük en önemlileri ama tabii yaş 60’ın üzerindeyse test yapılıyor.

Hiçbir ilaç önerisinde filan da bulunulmuyor.

Sadece; “Ateş olursa paracetemol içerikli bir ilaç alabilirsiniz” deniliyor.

Bu arada sokağa çıkma yasağı var Fransa’da.

Ve çok katılar.

1 ekmek dahi almak için sokağa çıkıyorsanız devletin dağıttığı dilekçeye ne için çıktığınızı ve açık kimliğinizi yazmak zorundasınız.

Aksi halde 38 Euro ceza ödemek zorundasınız.

Yeri geldi yurt dışında okuyan öğrencilerin ülkeye getirilmesinin de hiç doğru bir hamle olmadığını söyleyeyim.

Son gelenler Samsun ve Sakarya’daki yurtlarda karantina altına alınmış olabilirler ama ilk gelenlerle ilgili hiçbir tedbir alınmadığını hatırlatayım.

Ben de oğluma çok büyük bir özlem duyuyorum.

Ona virüsün bulaşmasından evvel Fransa’da okullar tatil edildiğinde de gelebilirdi oğlum.

Ama o, o kadar bilinçli bir çocuk ki; “Anne şu anda bende bir şey yok ama gençler potansiyel taşıyıcı! Gelip sana, size etrafa bulaştırabilirim!” deyip gelmeyi kendisi reddetti.

Neyse…

Oğlumun şu anda kendi ile ya da kız arkadaşı ile ilgili bir endişesi yok.

Endişesi biziz.

Yani ailesi ve akrabaları…

Çünkü Türkiye’de bu olayın hâlâ ciddiye alınmadığının çok farkında.

Diyor ki; “Fransızlar da en başında böyle umarsız davrandılar. Devlet okulları kapattı ama Fransızlar bunu tatil sayıp kendilerini sokaklara attılar. Şimdi burunlarını bile çıkarmıyorlar ama tabii iş içten geçti artık! Baştan önlem alsalardı. Evde izolasyon çağrısına uysalardı durum bu kadar kötü olmayacaktı!”

Özetle hemen hemen aynı şeyleri yaşıyoruz Fransa ile.

Bu gidişimiz gidiş değil!

65 yaş üzerine gelen sokağa çıkma yasağı makul ama yeterli mi emin değilim.

Çünkü dün de görüldü ki başta virüsün kol gezdiği İstanbul olmak üzere ahmaklar sürüsü yine umarsızca sokakta!

Bir arkadaşım söylüyor…

Ahbaplarının yurt dışında eğitime ara verildiği için Türkiye’ye getirdiği çocuklar sokaklarda cirit atıyormuş.

Zaten biz ne yaşayacak isek…

Ne ile karşılaşacak isek…

İşte bu yurt dışından gelip de kayıtsızlıkları ile ortalarda dolaşan gençler ile umreden gelenler yüzünden yaşayacağız.

Yazık!

 
Etiketler: Sağlık, Çalışanlarını, Virüsten, Korumak, İçin, Bir, Önerim, Var
Yorumlar
Ulusal Gazeteler
Yazarlar
Alıntı Yazarlar
Anketler
Bugün Seçim Olsa Hangi Partiye Oy Verirsiniz ?
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
93
80
1
3
30
34
2
Fenerbahçe
89
89
1
5
28
34
3
Trabzonspor
58
60
12
4
18
34
4
Başakşehir
52
46
12
7
15
34
5
Beşiktaş
51
45
13
6
15
34
6
Kasımpasa
49
56
13
7
14
34
7
Rizespor
49
45
13
7
14
34
8
Alanyaspor
48
49
10
12
12
34
9
Sivasspor
48
41
10
12
12
34
10
Antalyaspor
45
39
11
12
11
34
11
A.Demirspor
41
49
11
14
9
34
12
Kayserispor
40
39
13
10
11
34
13
Samsunspor
39
37
15
9
10
34
14
Ankaragücü
38
42
12
14
8
34
15
Karagümrük
36
41
16
9
9
34
16
Konyaspor
36
34
14
12
8
34
17
Gaziantep FK
34
39
18
7
9
34
18
Hatayspor
33
38
15
12
7
34
19
Pendikspor
30
38
18
9
7
34
20
İstanbulspor
16
26
23
7
4
34
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı