Daha önceleri buradan birkaç kez yazmıştım. 

Demokratik ülkelerde siyasi partiler demokrasinin olmazsa olmazlarındandır.

Siyasi partiler: Programları ile, düşünce ve fikirleri ile ülke yönetimlerinde çok sesliliği sergilediği gibi, farklı düşüncelere, farklı fikirlere sahiptirler.

Her siyasi partinin gayesi ülkeyi yönetmek olduğundan, birbirleri ile yarışırlar.

Seçim zamanlarında halkın huzuruna çıkar kendi düşence ve programlarını anlatırlar.

Yapılan seçim sonunda halkı kim iyi ikna edip kendini iyi anlatmışsa birinci parti olarak iktidara gelir ve hükümeti oluşturup ülkeyi yönetmeye başlar.

Seçim sonuçlarının sonunda diğer partiler iktidar partisinin bir nevi takipçisi olur.

Ülke yararına, millet adına yapılacak her uygulamanın yanında yanlış yapılanlarında karşısında olarak, gerekirse meclise teklifler sunar.

Buraya kadar anlatmaya çalıştığım demokrasi ile yönetilen ve demokratik ülkelerde olması gereken sistemdir

Gelelim bizim ülkemizdeki duruma:

Ülkemizi şuan yöneten bir iktidar ve sayısal çoğunluğu olan bir parti var. AKP.

Eski sisteme göre Ana muhalefet yeni sisteme göre de 2.parti olan birde CHP var. Tabi milletvekili sayısına göre sıralanan diğer partiler.

Ana muhalefet partisinin görevi iktidarı denetlemek, bir nevi iktidar partisinin doğru işler yapması için itici gücü demektir. Aynı zamanda iktidar partisinin alternatifidir.

Son günlerde ülkemdeki gündemlere bakınca, inanınki ülkem adına büyük üzüntü duyuyorum.
Şöyle ki:

Ülkemizde, ekonomiden tutunda dış siyasete kadar birçok sorunlar varken: Ana muhalefet partisinin bunları gündeme getirmesi gerekirken, kendi iç çekişmelerini öne çıkararak ülke gündemini meşgul etmekle uğraşıyorlar.
Buradan Sayın CHP'li yöneticilerine seslenmek istiyorum.

Sizin göreviniz: Ülke iyi yönetiliyor mu  yönetilmiyor mu, ülkenin ekonomisi iyimi kötümü,  siyasette ülkeyi yönetenler doğru  işler yapıyor mu yapmıyor mu işte bunlar olmalı.

Maşallah bu tür konular sizlerin umurunda  değil ki:

Ülke gündemini Saraya kim gitti kim gitmedi gibi konularla meşgul ediyorsunuz. 

Ama sizler bunu unutup parti içi iktidarınız için bu tür konularla ilgili gündem oluşturarak CHP'sine ve bu partiye 90 yıldır gönül verenlere zarar vermeye hakkınız yoktur.

Parti içi çekişmelerinizi ülke gündeminin önüne çıkararak bir yere varamazsınız. Sizler böyle yaparak ülkeyi yönetmeye alternatif olamazsınız.

Parti başkanı ve parti yöneticisi olmak. Dedikodularla gündem oluşturmak yada beni yanıltmışlar gibi sözlerle olmaz.

Ülkeyi yönetmeye adayım diyen bir partinin başkanı ve yöneticileri: Duydukları dedikoduyu  gerçek mi değil mi diye araştırmadan incelemeden basına bilgi veremez. Araştırır inceler gerekli gördüğünde gerekli açıklamayı yapar.

Sizler medya karşısına çıkarak CHP'yi birileri dizayn etmeye çalışıyor , CHP üzerinde oyunlar oynanıyor demenize gerek yok.

Sizler iç çekişmelerinizle CHP üzerinde gerekli oyunları zaten oynuyorsunuz.

Kendi kapısını süpüremeyen başkasının kapısına laf edemez.

Fakat unuttuğunuz tek şey: CHP gönülden bağlı insanlar günü geldiğinde bunun hesabını sizlerden soracaklardır.

Sizlerin bu parti içi oyunlarınızı gördükçe aklıma ALİ KIZILTUĞ'un bir türküsü geldi:
SANA SENDEN OLA BENDEN BİLESİN.
Vesselammmmm