Elazığ ve Malatya'da meydana gelen depremde devletimiz tarafından yaralar sarılmaya çalışılıyor.

Allah devletimize zeval vermesin.
Bu depremde devletimizin ilgili birimlerinin yapmış olduğu can siparhane çalışmalarına ve ülkemizin her bölgesinden depremzadelerin yaralarını sarmaya çalışan,tüm belediyelere ve duyarlı tüm halkımıza teşekür ederim.

Rabbim birliğimizi dirliğimizi asla bozmasın.
Bilindiği üzere ülkemiz büyük bir deprem kuşağında bulunmaktadır.

Böyle bir cografyada yaşayacağımıza göre,
Depremlere karşı daima hazırlıklı olmalıyız ve buna göre gerekli tedbirleri almalıyız.

İlimiz Malatya'da depremden dolayı çok sayıda binanın yıkılmasına karar verildi. Bu 6.8 şiddetindeki deprem Malatya'da büyük hasarlar yarattı.

Yetkililer nezaretinde yıkımı gerçekleştirilen bir binanın yıkılma anını izlerken inanınki o an insan olduğumdan utandım.

Öyleki: 
İş makinası kocaman bir binayı yıkıyor, yıkılan binadan adeta kerpiç ev yıkılıyormuş gibi toprak dökülüyor.
İş makinası yıkımı yaparken bakıyorum doğru dürüst ne çimanto nede yeterli demir kullanılmamış.
Buraya kadar anlatmaya çalıştıgım yazıma bir nokta koyalım.

Peki bundan sonra ne olacak: 

İnsanlar yaşamı süresince çalışıl çabalayıp başını sokacağı bir ev hayel ederler.
Dişinden tırnağından artırarak biriktirmiş oldukları birikimleri ile bir ev alırlar.

Sonra evet sonramı: 
Bigün bir deprem olur aldıkları ev yerle bir olur ve tüm hayelleride yıkılır gider.
Hüzünlü hüzünlü yıkılan yuvalarına bakar bakar dururlar.
Bu insanlar ev alacakları zaman evi yapan firmaya bakarlar.
Firma herşeyi yerli yerince yapmıştır derler.İnşaata izin veren belediye düzgün ve yeterince denetimi mutlaka yapmıştır diyerek.
Güvenirler güvenirler.

Kime güvenirler:
Binayı yapan firmaya, inşaata izin veren belediyeye, inşaatı denetleyen yap denetimcilere.
Zaten başkada ellerinden birşey gelmezki.

Sonra evet sonramı?
Deprem olur ev yerle bir olur.Peki suçlu yada suçlular kim.
Eeee bulurlar bir Veli Göçer.
7.5 yıl hapsi cezası verirler.yatar çıkar işine kaldıgı yerden devam eder.
Peki bunca canların bunca malların hesabı bu kadarmı?

Peki:
Inşaat yapılacak yerin zemin etütünü yapanın sucu yokmu?
İnşaata izin verenin suçu yokmu?
Denetliyenin suçü yokmu?
Kontrol edenin suçu yokmu?

Yok be kardeşim yok yok yok.

Kim suçlu:
Veli Göçer gibiler.
Peki cezası ne: 7.t yıl hapishanede yatmak.
Peki kayıp edilen canlar.
ONLARADA ALLAH RAHMET ETSİN.
Diyeceksinizki eleştirmek kolay peki çözüm evet çözüm.

İşte size çözüm.hemde çözüm gibi çözüm.

1- Depremde inşaatı yıklan firmanın 1.derecede yakınlarıda dahil olmak üzere tüm mallarına el konulup mağdur ettikleri vatandaşların mağduriyeti giderilmeli.

2- Bu inşaatların projelerinin altında imzası olanlar, inşaat denetlendi raporunda imzası olanlar, yapı denetimi yapılmıştır diye rapor verenler derhal işten atılmalı ve Mala ve cana zarar vermekten ölümlere sebep olmaktan görevlerini kötüye kullanmaktan haklarında derhal soruşturma açılmalı.

3- İnşaat projelerini imzalayan,inşaatla ilgili tüm belge ve raporları imzalayanların diplomaları izin belgeleri derhal iptal edilmeli ve meslekten ömür boyu men edilmeliler.

Eğer böyle radikal kararları almazsak sadece bir iki ay ah deriz vah vah deriz sonrada unutur gideriz.
Taaa ki yeni bir deprem olana kadar ( Allahım birdaha göstermesin)

Yoksa evet yoksaaaaa: 
Bizler şuan evlerimizde sıcak çorbamızı içerken
Bu soğuk kış günü çadırlarda titreyen insanlarımızın vebali altında kalırız.
Halk arasında bir deyim vardır.

BE HEY ALLAHTAN KORKMAZ KULDAN UTANMAZ.
Valkahi bu kış günü çadırlarda insanları gördükçe KUL OLMAKTAN BEN UTANIYORUM UTANIYORUM.

Umarım buna sebep olanlarda utanır utanırlar.  Saygılarımla.